11 ekim cuma akşamı, saat 21.30’da başlayan Filmekimi 2018 kapsamında gösterilen The Field Guide to Evil‘de (Kötülük Kılavuzu) çok fazla kişinin tanık olamayacağı bir olay yaşandı: filmden toplu çıkış.
İçinde korku unsuru bulunması gereken birkaç kısa film, bekleneni vermemekle kalmayıp izleyenlere hiçbir şey veremedi. Çünkü korku yönetmenleri bile, korku filmlerini insanın içine girip çıkan cinler, iblisler ve goblinlerden ibaret görüyor. Tabii bir de bakirelik kavramı ve sevişmenin tehlikesi… Üstelik bu doğa üstü varlıklara başka adlar takılmaya çalışılıyor.
Peter Strickland’in The Cobblers’ Lot‘ı hariç diğer filmler, hikaye anlatısı ve senaryo kapsamında vasat, hatta gülünç bir hal alıyor. Ayrıca filmlerin hiçbiri korkutma görevini yerine getiremiyor. Kameraların yönetimine ise diyecek söz yok.
Ülkemizi temsil eden sevgili Can Evrenol’un Al Karısı filminin de pek iç açtığı söylenemez. Öyle ki, Baskın ve Housewife gibi filmlere imza atan bir yönetmenin, çıkıp da Siccin ya da Dabbe tarzı bir kısa yönetmesi, kendisi için bir düşüş sayılabilir. Aynı düşüş, filmin yapımcıları için de geçerli. Amaçları muhtemelen arthouse korku filmlerini seyirciye sunmak. Ama ellerinde olan tek şey güzel doğa manzaraları, hiçbir anlama sahip olmayan senaryolar ve bazı bölümlerle izleyiciye istemeden attırılan kahkahalar. Umarız bir sonraki çalışmalarında (bu filmin ardından bir daha toplu kısalarla yola çıkmayı göze alırlarsa) film seçimi konusunda daha dikkatli olurlar.