• Hakkımızda
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
  • Novicinema Yazarı Olmak
Sonuç yok.
Tümünü Göster
  • Giriş
  • Kaydol
Novicinema
  • Ana Sayfa
  • İnceleme
  • Liste
  • Haber
  • Test
  • Podcast
  • Fanzin
  • Hakkımızda
    • İletişim
    • Ekibe Katıl
  • Ana Sayfa
  • İnceleme
  • Liste
  • Haber
  • Test
  • Podcast
  • Fanzin
  • Hakkımızda
    • İletişim
    • Ekibe Katıl
Sonuç yok.
Tümünü Göster
Novicinema
Sonuç yok.
Tümünü Göster

John Wick 3: Parabellum

Seda Bayram
29 Ağustos 2020
İnceleme
2 min read
18
SHARES
PaylaşTweetleWhatsApp'tan Gönder

“I will kill them all.”

Serinin üçüncü filmi Parabellum, John Wick ile Yüksek Şura arasındaki gerilime odaklanıyor. Continental Hotel sınırları içerisinde Santino D’Antonio’yu öldürdürüp kuralları çiğnediği için Wick, tüm haklarından men edilmiş bir şekilde çıkıyor karşımıza. Onu öldüren kişinin ödülü de 14 milyon dolar! İlk iki filmdeki gibi John Wick 3 de başlar başlamaz, sizi yüksek tempolu bir kovalamacanın içine sokuyor. Serinin kendine has atmosferine ilk dakikadan giriş yapıyorsunuz. Kütüphanede başlayan dövüş sekansı, izleyici için bir ısınma turu görevi görüyor. İkinci filmi çok uzak bir zamanda izlemedik, ama yine de bu ”hoş geldin” dövüşüne ihtiyacımız var doğrusu. Eline geçen her eşyayla adam öldürebilen John Wick, bu sefer de kalın bir kitapla işini hallediyor ve tabii ki şaşırmıyoruz.

Yağmurlu havalardan, çöl sıcaklığına kadar birçok farklı havayı da soluyoruz filmde. ”Aksiyon” olma yolundaki görevini, başarıyla devam ettirse de bir yenilik yakalayabilmek zor. Dövüş sahnelerinin aşırılığı seyirciyi ister istemez yoruyor. Pek fazla diyalog olmaması da filmin aksayan yönlerinden. Uçuşan bıçaklardan, kitaplardan, köpeklerden, yumruklardan sonra bir mola istemek hakkımız, ama John Wick 3 buna müsade etmiyor. Teknik açıdan serinin diğer filmleri gibi başarılı olsa da senaryo bağlamında ”beklenen kadar” tatmin etmiyor. İyi bir film, ama daha da iyi olabilirdi dememek elde değil. 

Filmin sonundaki twist, başka bir aksiyon filminde olsa bayat durabilecek bir şey iken, bu seriye yakışıyor. Bowery King’in (Laurence Fishburne) karizması seyirciyi etkisi altına alabiliyor. Bizler de dördüncü filme gönderilen selamı alıyor, intikam dolu, başarılı bir devam filmi bekliyoruz. Seri filmlere normalde sıcak bakmayan benim gibi insanlara bile kendini sevdiriyor, John Wick. Filmin asıl başarısı belki de budur. 

Etiketler: Film AnalizleriFilm DeğerlendirmeFilm EleştirisiFilm İncelemeleriFilm İncelemesiFilm YorumlarıJohn WickJohn Wick MühürKeanu ReevesLaurence Fishburne
Seda Bayram

Seda Bayram

Yorumları görmek ve yorum yazmak için giriş yapmalısın.

TAPTAZE

Nuri Bilge Ceylan Sineması: Bir Zamanlar Anadolu’da

Nuri Bilge Ceylan Sineması: Bir Zamanlar Anadolu’da

17 Kasım 2021
Billie Eilish: The World's a Little Blurry

Bir Billie Eilish Kolay Yetişmiyor

26 Temmuz 2021
Aday Adayı: Nasipse Adayız

Aday Adayı: Nasipse Adayız

26 Haziran 2021
The Human Voice: Sinir Krizinin Eşiğinde

The Human Voice: Sinir Krizinin Eşiğinde

10 Mayıs 2021
İki Gün, Bir Gece: Kapitalizm Dilemması

İki Gün, Bir Gece: Kapitalizm Dilemması

27 Haziran 2021
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • Gizlilik Politikası
  • Novicinema Yazarı Olmak

2022 © İskambil Creative Agency

Sonuç yok.
Tümünü Göster
  • Ana Sayfa
  • İnceleme
  • Liste
  • Haber
  • Test
  • Podcast
  • Fanzin
  • Hakkımızda
    • İletişim
    • Ekibe Katıl

2022 © İskambil Creative Agency

Hoş Geldin!

Google ile Giriş Yap
YA DA

Bilgilerinle giriş yap

Şifremi Unuttum? Kaydol

Yeni Hesap Oluştur!

Google ile Kaydol
YA DA

Üye olmak için formu doldur

Tüm alanlar zorunlu. Giriş

Şifre kurtarma

Şifreni resetlemek için e-mail adresini yaz.

Giriş